Duyuru

Türkiye’de üyetimi desteklemek adına “Alıp satmak yok, yapıp satmak var.” çağrısından hareketle, sektörümüz de üretimin girdiği darboğaz ve ithal hangi boyutta?

Türkiye’de üyetimi desteklemek adına “Alıp satmak yok, yapıp satmak var.” çağrısından hareketle, sektörümüz de üretimin girdiği darboğaz ve ithal hangi boyutta?

Evet ülkemizde üretim bir darboğazdan geçmektedir. Cari açığı azaltmak Türkiye’nin ekonomik performansına katkı sağlayacak önemli hedeflerden biridir. Cari işlemler dengesi incelendiğinde ise karşımıza ara malı ithalatı sorunu çıkmaktadır. Kullanılan girdilerin yurt içindeki üretici firmalardan tedarik edilerek karşılanması, yaratılan katma değerin ülke içinde kalmasını sağlayacağı gibi, işletmelerimizin rekabet güçlerinin artırılmasına da katkıda bulunacak. Girdilerin yurt dışından tedarik edilerek üretim yapılması durumunda ise elde edilecek katma değer yurt dışına çıkacak. Bu durum, dış ticaret ve dolayısıyla cari işlemler dengesine olumsuz yansıyacağı gibi, gerek tüketim malı gerekse de ara malı üreten firmaların rekabet gücünü zayıflatacaktır.

Ülkemizin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer almak hedefine ulaşması için, ara malı ithalatı sorununun çözülmesi önemli bir yer tutmaktadır.

Günümüzde tüm dünyanın rekabet  ettiği Çin, ABD’nin ardından dünyanın en büyük ikinci ithalatçısı konumundadır. Yaklaşık 1,4 milyar olan nüfusla dünyanın en büyük pazarı olan ülkedir. Çin bugün dünyanın en büyük ihracatçısı ve en büyük ikinci ithalatçısı konumuna gelmiştir. Üretim ve ticaret açısından dünyanın en büyük hacmine sahip ekonomisidir. Çin, birçok hammaddenin üretimi ve tedariği konusunda rekabetçi bir avantaja sahiptir. Bu da, ürünlerin daha düşük maliyetlerle üretilmesine katkı sağlıyor.

Yerli üretimi destek için talep  nedir?

Yerli üretimi destek için,

KOSGEB, yurt dışından ithal edilen ara malları Türkiye’de yerli ve milli imkânlarla üreteceklere 5 milyon liraya kadar destek vereceğini açıkladı. Programa başvuracak projelere, işletme başına 5 milyon liraya kadar yüzde 70’i geri ödemesiz olmak üzere yüzde 100 destek sağlanacağı açıklandı. Bununla birlikte üretime destek için sektör adına taleplerimiz var elbette.

Paslanmaz çelik kullanan firmalarımızın gümrük vergisinin daha aşağıya çekilmesi gerekmektedir.

Küçük Ev Aletleri’ne getirilen ek vergilerin haksız rekabete teşvik edecek kadar yüksek olmaması için, bu vergilerin getirilmeden önce değerlendirilmesi, üretim ve ithalat maliyetlerinin takip edilmesi gerekmektedir.

İthalat vergileri gelmeden önce sektör meclisleriyle  bir istişare yapılmalı ve kararname çıktıktan sonra verilen sürenin 30 günden daha uzun olması gerekmektedir. Çıkmış olan vergilerin GTIP kodları ile takip edilerek, yüksek olanların yıllar içerisinde kademeli olarak dünya ile rekabet edebilecek seviyeye getirilmesi ve Türkiye’de olmayan ürünlerin vergilerinin de mümkün ise sıfırlanması gerekmektedir.

E-ticaret konusunda çalışmalar arttırılarak ihracatta gelişim sağlanmalıdır.

Sektörün dünya ile rekabet avantajını arttırmak için enerji, işçilik ve lojistik tarafında oluşan problemlerin çözümü için Ticaret Bakanlığı ile birlikte hareket edilmelidir.

Ürünlerin belgelenmesi için TSE’nin akredite olması ve raporlarının dünya genelinde kabul görmesi önemlidir. Laboratuvar süreçlerindeki uzamaların firma maliyetlerini artırdığı bilinmektedir.

Serbest Ticaret Anlaşması olan ülkelerle yapılan ithalat işlemlerinin GTIP bazında gözden geçirilmelidir. Önümüzdeki süreçte; ucuz iş gücü ve firma yapılanmasına giden ülkelerden dolayı ithalatta sektörün önündeki engeller dahada büyüyecektir.